TÜRK PARLAMENTERLER BİRLİĞİ GENEL BAŞKANI HASAN KORKMAZCAN’IN BÜYÜK ÖNDER ATATÜRK’ÜN ÖLÜMÜNÜN 67. YIL DÖNÜMÜ NEDENİYLE YAYINLADIĞI MESAJ
TBMM’nin İlk Başkanı, Cumhuriyetimizin Kurucusu, büyük asker ve devlet adamı yüce Atatürk’ü aramızdan ayrılışının 67. yılında sevgi, şükran duyguları ve rahmetle anıyoruz.
Dehasının büyüklüğü her geçen gün dünyaca daha iyi anlaşılan, eşsiz insanın “beni görmek demek, zorunlu olarak yüzümü görmek demek değildir; benim düşüncelerimi anlıyor ve duyduklarımı duyuyorsanız, bu yeterlidir” sözlerinin ışığında, bütün varlığımızla bir kez daha bağlılığımızı tazeleyeceğiz.
Dehasının büyüklüğü her geçen gün dünyaca daha iyi anlaşılan, eşsiz insanın “beni görmek demek, zorunlu olarak yüzümü görmek demek değildir; benim düşüncelerimi anlıyor ve duyduklarımı duyuyorsanız, bu yeterlidir” sözlerinin ışığında, bütün varlığımızla bir kez daha bağlılığımızı tazeleyeceğiz.
Biliyoruz ki, Atamızı anmak, onu yaşatmak için yapılan duygusal bir değerlendirme değildir; çünkü geçen 67 yıl, Atatürk’ün Türk ulusunun gönlünde ne kadar güçlü bir şekilde yaşadığını kanıtlamıştır. Bu dönemde, ulusumuzun duygu dolu Atatürk sevgisi, aynı zamanda, bir ulusal bilince ve tarih sentezine dönüşmüştür. Dolayısıyla Atatürk’ü anmak, O’nu ulusça bu bilinçle yaşatmak anlamını kazanmıştır.
Yüce Atatürk’ün başlattığı kurtuluş ve bağımsızlık mücadelesi, hiç tereddüt etmeden kabul ettiğimiz milli egemenlik anlayışı, ortaya koyduğu ilke ve inkılaplar; Türkiye Cumhuriyeti’nin doğuşu, kalıcılığı ve yükselmesine temel oluşturmuştur.
Tarihimizin en karanlık günlerinde Türk ulusunu bağımsızlığa, özgürlüğe ve sosyal gelişme hedeflerine kavuşturan önderimizin Türk milletiyle birlikte verdiği milli mücadele, evrensel ölçekte bir örnektir; mahiyetini, sonuçlarını, değerlerini iyi anlamak, doğru anlamak günümüzü ve geleceğimizi aydınlatacaktır.
Bugün, Atatürk’ün kahramanlıkları, zaferleri, devrimleri, ulus sevgisi ve devlet adamlığı, geçmişimizi ve geleceğimizi belirleyen bir tarih pusulası gibi bize yol göstermektedir. Türk ulusu, gönlündeki Atatürk sevgisiyle, laik ve demokratik cumhuriyete olan bağlılığıyla ve muasır medeniyet seviyesinin üzerine yükselmek azim ve kararlılığıyla, umutla ve güvenle tarihsel yolculuğuna devam edecektir.
Atatürk’ü ve fikirlerini her zamankinden daha çok anlamak ve anlatmak zorundayız. Tarihi değerlendirmeler yapılırken, sağlıklı bir sonuca ulaşabilmek için ele alınan zaman kesitinin bütün şartlarının iyi bilinmesi gerekir. Bugün Türkiye’nin huzurunu bozmaya çalışan birtakım çevrelerce yürütülen çalışmalara ve tartışmalara baktığımız zaman ya bilgisizlik yada kasıtlı olarak bu kuralın ihmal edildiğini görmekteyiz. Atatürk’ü hatırlamak ve hatırlatmak Türk milletinin kararlılığını ve karakterini hatırlatmak demektir, “yurtta sulh, cihanda sulh” diyerek milli birlik ve beraberlik ruhuna inanmak demektir, diğer dünya devletleri ve milletleriyle barış ve güven içerisinde bulunurken, milli menfaatlerimizden asla taviz vermemek demektir.
Onu ölümsüzlüğe uğurladığımız günün yıldönümünde hepimize düşen büyük görev, Atatürk’ü en büyük eseri Cumhuriyet’i anlamak, Cumhuriyet’in değerlerini her koşulda korumak ve Türkiye’yi aydınlık yarınlara taşımaktır.
Hasan KORKMAZCAN
Genel Başkan