Seçimler milletin geleceğini belirler
30 Mart 2014 tarihinde yapılacak olan yerel seçimlerin heyecanı şimdiden ülkemiz üzerinde olumlu bir hava oluşturdu. Köylerden şehirlere, mahallelerden büyükşehirlere kadar yönetimin bir kademesinde olmak isteyen binlerce kişi aday adayı olarak müracaatlarını yapmaktadır. Bazı siyasi partilerin ise adaylarını bir bir açıkladığını görüyoruz. Aday adayları kadar, vatandaşlar da seçimlerde aday olacak kişileri merakla bekliyor. Demokrasinin belki de en güzel yanı burada gizlidir.
Ülke, şehir, belde, mahalle ve köylerin yönetiminde en önemli unsur seçimlerdir. Düzenli aralıklarla yapılan seçimler, milletin geleceği ile yakından ilgilidir. Çünkü vatandaş belli bir süre için yöneticilerini kendi seçer.
Dönem dönem ülkemizde darbeler olmuş ve değişik açılardan vesayet sistemleri oluşturulmuştu. Oysa demokratik bir ülkede, iktidarın ve sorumluluğun kime verileceğini sadece millet belirler. Ülkemizde son yıllarda yapılan Anayasa değişikliği ve kanuni düzenlemelerle bu vesayet sistemini oluşturan yapılar bir bir ortadan kaldırılmıştır.
Vesayet sisteminin yıkılmasının tabii bir sonucu olarak Türkiye göstermelik demokrasiden gerçek ve ileri demokrasiye geçme imkanı bulmuş oldu. Vatandaşın eli bu değişim ve dönüşüm sayesinde kuvvetlenmiştir. Seçimlerin düzenli yapılması, vatandaşın iradesinin sandıkta tecelli etmesi vesayet sahiplerinin gücünü kırmıştır. Şimdi bazı çevreler, vatandaşların sandıkta gösterdiği iradeye karşı “her şey seçim değildir” tezini ortaya koymaktadır.
Seçim demokrasilerde asli unsurdur ve demokrasileri taze tutar. İnsanı merkeze yerleştiren, hizmeti ön planda tutan siyasi partiler ve adaylar seçimlerde başarı kazanırlar. Seçimin önemini küçümseyen yaklaşım, insan merkezli hizmetten uzak olan, halkın isteklerini önemsemeyen ve toplumu tek tipleştirmeye çalışan bir düşüncenin ürünüdür.
Hızla değişen ve dönüşen dünyamızda seçmen ile siyasi parti/yönetici ilişkileri de değişmiştir. Kitle iletişim araçlarının yaygınlaşmasının ötesinde, sosyal medyanın da bir hayat biçimi haline gelmesi, eski klasik seçim kampanyalarını eskitti. Böylece insanlar kendini yönetenler ve yönetmeyi planlayanlarla sürekli iletişim halinde oluyorlar. Bir belediye başkanı, bir belediye meclis üyesi, bir muhtar bilgisayar ve akıllı cep telefonları aracılığı ile seçmenle sürekli etkileşim noktasına geldi. Artık yapılan hizmetler veya vatandaşların talepleri anlık olarak iletilebilmektedir.
Seçim, ülke yönetimi açısından yeni heyecanlar demektir. Monotonlaşan ve hantal bir yapıya bürünen yönetim anlayışları seçimlerle canlılık kazanmaktadır. Memnun kalmadıkları yöneticileri değiştirme imkanı bulan seçmenler, seçimleri heyecanla beklemektedirler. Seçim insanların yönetime katılması anlamına gelir. Sandığa giderek kendini yönetmesi için oy kullanan vatandaş, sistemle sürekli barışık halde yaşar.
Seçim, yeniden yapılanmadır. Ülkenin, şehrin, beldenin, mahallenin, köyün yönetiminde bir dönem içerisinde görülen yanlışların düzeltilmesi, yeni projelerin belirlenmesi ve yeni ufukların açılması bakımından da seçimler bir fırsattır.
Sonuç olarak demokrasilerde en önemli husus seçimdir ve seçmenin önüne konulan sandıktır. Vatandaşımızın da kendine verilen bu fırsatı iyi değerlendirerek sandığa gitmesi ve gelecek dönem için kendini yönetecek olanlara oy vermesi gerekmektedir. Vatandaş, seçimleri ne kadar önemserse, vesayet sahiplerinin kendilerini tekrar ortaya sürme hayalleri de suya düşmüş olur.
Saygılarımla.
Nevzat PAKDİL
Kahramanmaraş Milletvekili
Türk Parlamenterler Birliği Genel Başkanı