Ortak yaşama duygusunu geliştirmeliyiz
Eğer milletler tarih sahnesinde kalmaya devam etmek istiyorlarsa, millî değerlerine sahip çıkmalı, millî birlik ruhunu yaşatmalıdırlar.
Aralarında dil, tarih, yurt, kültür, ekonomi, ülkü birliği bulunan ve aynı bayrak altında yaşayan insan topluluğuna millet denilmektedir.
Bir milleti hadiseler karşısında dirençli kılan ise fertler arasındaki millî birlik ve dayanışma gücüdür. Millî birliğin ve dayanışmanın güçlü olması ancak ortak değerlerin korunmasıyla sağlanabilir. Ortak değerlerini koruyabilen milletlerin kaybolup yok olması güçtür.
Şu bir gerçektir ki hiçbir fert bir diğerine benzemez, onun gibi olamaz; her şahıs çok özeldir. Fakat insanlar arasındaki farklılık ne kadar çok olursa olsun onları bir arada tutan değerler vardır. Millete ait bu değerler, millî birlik ve beraberliği pekiştirir.
Tarihsel sürece bakıldığında güçlenmiş, yükselmiş, zenginleşmiş, büyümüş, fakat millî değerlerini kaybettiği için yok olup gitmiş pek çok ülke vardır. Yani millî değerlerini koruyamayan toplumların ayakta durması asla mümkün olmamıştır. Ancak ortak değerlerini koruyan milletler varlıklarını devam ettirebilmişlerdir. Eğer milletler tarih sahnesinde kalmaya devam etmek istiyorlarsa, millî değerlerine sahip çıkmalı, millî birlik ruhunu yaşatmalıdırlar. Mustafa Kemal Atatürk’ün “Türk milleti, millî birlik ve beraberlikle güçlükleri yenmesini bilmiştir” sözü, bu konunun önemini vurgulamaktadır.
Millî değerlere sahip çıkma sorumluluğu ailede başlar ve biter. Çünkü aile toplumun nüvesidir. Ailede sorun olması, toplumda çatışmalara ve iç huzursuzluklara yol açar. Bunların olmaması için ailenin karşılaştığı sorunlarla tüm fertlerin ortak bir şekilde mücadele etmesi gerekir.
Tarihin çeşitli dönemlerinde karşı karşıya kaldığımız zorluklar millî birlik ve beraberlikle çözüme kavuşmuştur. Bu birliğin gücü, topraklarımızda gözü olan düşmanları oldukça rahatsız etmiştir. Devleti zayıf düşürmek için ilk önce bu birliği parçalamanın gerektiğini fark etmişler ve bu amaç doğrultusunda tarih boyunca çeşitli oyunlar oynamışlardır. Bunlara yeni senaryolar ilave ederek ortak yaşama kültürünü yıllardır sürdüren toplumumuzu zarara uğratmak için ellerinden geleni yapmışlardır.
İşte bütün bu tehditler ve zorluklar karşısında milletimizin en büyük silahı birlik ve beraberlik olmuştur. Birlik şuurunu elde etmiş olan vatandaşımız devletini, milletini ilgilendiren sorunlar karşısında şuurlu ve duyarlı davrandığı gibi, çevresindekileri de bu yönde teşvik etmiştir. Bir araya gelince kitle halindeki düşmanı dize getiren bu güç siyasal, ekonomik ve sosyal sorunları çözmek için de bu yolun en sağlam yöntem olduğunu ispatlamıştır.
Umutların çiçek açtığı cennet yurdumuzda, birlik meşalemizin tüm zifiri karanlıkları aydınlattığı, herkesin birbirine kardeşçe yaklaştığı, her günün bayram gibi yaşandığı, nice hoş beklentilerimizin gerçekleştiği, sınırsız mutlulukların bizi tebessümle karşıladığı mutlu yarınlar için milletimizle el ele, gönül gönüle mutlu günlere diyorum.
Saygılarımla,
Nevzat PAKDİL
Kahramanmaraş Milletvekili
Türk Parlamenterler Birliği Genel Başkanı